Gazetelerden: Mersin’de Halifeliğin kaldırılışının 86’ncı yıldönümü nedeniyle bir araya gelen yaklaşık 100 CHP’li kadın, kara çarşafı yırtarak, Cumhuriyet’e sahip çıktıklarını söyledi. (3 Mart 2010)
Başbakan Yardımcısı ve AKP Manisa Milletvekili Bülent Arıç: “Bu çirkin olaya CHP’den açıklama ve özür bekliyoruz” (4 Mart 2010)
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu: Mersin’deki görüntülerin çok rahatsız edici olduğunu belirtti. “Bu, CHP’ye karşı yapılan bir provokasyondur. Kadınların kılık kıyafetinin günlük siyasetin bir parçası yapılması asla kabul edilemez. Kadın hakları ve sorunlarının çözülmesi gündemde tutulması gerekirken, bu tür yapay eylemler insan hakları ile bağdaşmaz. AKP’nin kan kaybettiği bir dönemde bu tür eylemlerle onun değirmenine şu taşıyanlar, CHP’nin yükselişini provoke edenlerdir.” (4 Mart 2010)
Gazetelerden: Mersin’de çarşaf yırtan CHP’li kadınlar, il disiplin kuruluna sevkedildi. (4 Mart 2010)
CHP lideri Deniz Baykal‘ın da olayı haber alınca sinirlendiği, “Kimsenin kılığı kıyafetiyle uğraşmıyoruz. Kıyafet üzerinden siyaset yapmıyoruz. Nedir bu yapılan?” dediği öğrenildi (4 Mart 2010)
CHP Mersin il başkanı, eylemden de okunan yazılı metinden de önceden haberinin olmadığını belirtti. (4 Mart 2010)
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK: “Efendiler! Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk halkı medenidir. Tarihte medenidir, gerçekte medenidir… Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı; düşüncesiyle, anlayışıyla medeni olduğunu ispat etmek ve göstermek zorunluluğundadır… Arkadaşlar, Medeni ve milletlerarası kıyafet bizim için çok özlü, milletimiz için yakışır bir kıyafettir. Onu giyeceğiz…” (28 Ağustos 1925 – İnebolu Türk Ocağı)
Olaya iyi!!! tarafından bakarsak: AKP ve CHP’nin iyi anlaştığı, benzer düşündüğü konular da var.
Diğer taraftan baktığımızda ise:
ATA’M, İZİNİ ÇOKTAN KAYBETMİŞİZ,
ÖZÜR DİLERİZ…
Yok birbirinden farkı…Her iki partide,artık beni aynı oranda öfkelendiriyor…
Sevgili Tülay,
Beni de…
Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal durumundayız.
İnsanlar layık oldukları kişiler tarafından yönetilirmiş.
Atatürk’ün 19.yy. da gösterdiği cesareti 21.yy. da gösteremeyen politikacılarmış kaderimiz. Toplumu ileriye götürmek için onlara doğruyu söylemek, doğru olanı öğretmek, çağdaş olana yönlendirmek yerine popülist davranarak iktidara gelmeye çalışıyorlar. Atatürk’ün kurduğu CHP’nin günümüzdeki durumu özet olarak şu:
Çarşafa rozet,
AKP’den aday gösterilmeyenlere anında adaylık,
Cüppeliye telefon,
Solda oy az diye sağa çark,
Çarşafa karşı çıkana partiden ihraç…
Daha ne diyeyim?
Nezihi
Aslina bakacak olursak, bir de partileri martileri bir kenara birakacak olursak; fikir ozgurlugu ile giyim ozgurlugunu birbirini tamamlayan iki olgu olarak goruyorum ben. Bunlarin her ikisi de kisinin bireyselliginin toplum icinde fark yaratan ozellikleridir diye dusunuyorum..Ve de yasamsal degerleridir.
Bu degerlerini ZOR kullanarak degistirmeye calismak ise, her seyden once insanin ozgur iradesine mudahaledir. Bu durumda sonuc almak şoyle dursun, kisi bu degerlerine inadina daha siki sarilacaktir. Biliyorum, cunku; farkli bir konuda benzer bir durum yasadigim halde, inandigim konudan kil payi bile sasmamistim.
Haa, eger bana guzellikle yaklasilsaydi, nicin vazgecmem gerektigi de saygi cercevesinde ve gonlumu kirmadan anlatilsaydi, en azindan ikilemde kalirdim….Biraz zaman alsa da, sonunda soylenene uyardim…
Yani;
Zorla guzellik……..iihhhh!
En azindan bana gore degil 😉
Nurisah Kim